24 Mart 2024 Pazar

Marka Yaratmanın Şifreleri

Marka Yaratmanın Şifreleri: Stratejik İçgörülerle Sektörde Lider Olun! Bu kitap, marka ve pazarlama yönetimi alanında derin bir bilgi birikimi ve 20 yılı aşkın bir tecrübeye dayanarak hazırlanmıştır. Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı’nın kurucusu Nagihan Ünüvar’ın kaleminden çıkan bu eser, marka yaratma sürecinde başarıya ulaşmak isteyen profesyoneller ve girişimciler için benzersiz bir rehberdir. Temel prensiplerden başarıya giden yolda ilham veren marka hikâyelerine, dijital pazarlama stratejilerinden e-ticaret ve ihracatın püf noktalarına kadar geniş bir yelpazede içgörüler sunan bu kitap, markanızı sektörünüzde fark yaratmak ve lider konuma taşımak için ihtiyacınız olan bilgilerle doludur. “Marka Yaratmanın Şifreleri” ile stratejik düşünme, yenilikçi pazarlama yaklaşımları ve etkili marka yönetimi konularında derinlemesine bir yolculuğa çıkın. Rakiplerinizden bir adım öne geçmek ve markanızı zirveye taşımak için gereken tüm bilgi ve stratejiler bu kitapta. “Marka Yaratmanın Şifreleri” kitabımıza Remzi Kitabevi, D&R mağazalarından ve internet satış kanallarından ulaşabilirsiniz. Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı

13 Aralık 2022 Salı

Alışveriş Merkezlerinin Geleceği: Dijital AVM


 

Dijital AVM


Çevrimiçi ticarette artan satışlardan, değişen tüketici davranışlarına ve artan müşteri gereksinimlerine kadar, dijitalleşme geleneksel perakendeciler için büyük zorluğa neden olmaktadır. Rekabetçi kalabilmek ve süreklilik sağlayabilmek için fiziksel mağaza anlayışının değişmesi gerekiyor. Bu sebeple, Alışveriş merkezlerinin de bu dönüşümün farkına varması ve iş modellerini yeniden düşünmesi gerekiyor.

 

Ticeretin şekli müşterinin davranışı ile belirlenir. Müşteri davranışının değişimi alışveriş alışkanlıklarını ve satın almayı etkiler. Son bir buçuk yıl süresince, satın alma kararlarının yarısından fazlasının çevrimiçinde faaliyet gösteren e-ticaret sunucuları üzerinden gerçekleştiğini biliyoruz. Bu sürede değişen tüketici alışkanlıkları, önümüzdeki süreçte çevrimiçi satışların geri dönülmez bir şekilde artacağını ve fiziksel mağazacılığın daha da  baskı altına gireceğini gösteriyor.

 


Çevrimiçi ve çevrimdışı ticareti birbirine bağlayan çok kanallı bir platform olan Dijital AVM oluşumu, fiziksel alışveriş merkezlerinin bu baskıdan sıyrılmasını sağlayabilir. Dijital AVM’ler, çevrimiçi ürün arama olarak tasarlanarak, platformu ziyaret eden müşterinin çoklu kanal -omni channel- ile dilediği adresten ürünü almasını sağlayabilir. Tüketiciler, alışveriş merkezlerinin uygulama ve web siteleri aracılığıyla, istedikleri ürünün stokta olup olmadığını kontrol edebilir, ürünü hemen rezerve edebilir ve birkaç saat içinde yerinde teslim alabilir veya adresine teslim ettirebilir. 

 

Dijital AVM, çoklu kanal yönetimiyle, çevrimiçi sipariş vermenin esnekliğini ve kolaylığını AVM’de mağazası olan perakendecilerin sunduğu avantajlarla birleştirebilir. Sanal Gerçeklik (AR) ile geliştirilebilecek bu platform, tüketiciye ürünü satın almadan önce ürünleri deneme imkanı sunablir. Böylece, tüketicinin hayatı kolaylaştırılır ve çok kanallı bir alışveriş deneyimi yaşaması sağlanır.

 

Türkiye’nin son on yılda AVM açısınından oldukça zengin bir ülke halline geldiğini biliyoruz. Sadece İstanbul’da 125 AVM, Türkiye genelinde ise 436 AVM bulunuyor. Pandemi ile birlikte birçok AVM perakendecesi oldukça zor bir sürecin içerisine girdi ve birçoğu mağazalarını kapatmak zorunda kaldı. Yurt dışında ve özellikle Avrupa’da ise bu konuda bir önemli adımlar atıldığını görüyoruz. AVM’lerini dijital platforma taşıyan işletmeler, tüketicilere çevrimiçi alışveriş deneyimi sunarkan, aynı zamanda fiziksel mağazacılığı da desteklemiş oldu. 

 

Dünya dijitale doğru büyük bir dönüşüm yaşıyor. Perakende sektörü bu dönüşümün tam ortasında yer alıyor. Alışveriş merkezlerinin de gelecekte sürdürülebilir olması için, çevrimiçi mağaza aramanın yanı sıra daha verimli, kullanışlı ve eğlenceli bir hizmet için yenilikçi hizmetlere yatırım yapılmasında fayda görüyorum. Alışverişin yanı sıra, dijital oyun, dijital tiyatro, sinema gibi faaliyetleri bünyelerine alabilir, tüketiciye keyifli bir alışveriş deneyimi  yaşatabilirler. Tüm bunlerı yapabilmek için, teknolojiye ciddi yatırım yapılması gerekiyor. Devletin de sektörü destekleyen teşvikler hazırlaması, yatırımların gerçekleşmesini motive edecektir. 

 

Teknoloji yatırımının her şeyin önüne geçtiğini gördüğümüz bu dönemde, hızlı olmak, geleceği öngörerek aksiyon almak gerekiyor. Dijital dönüşümün gerisinde kalmak, Dünya’nın gerisinde kalmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle, küçük, büyük tüm işletmelerin ve hatta bireylerin gelecek hedeflerinde dijital teknolojilere uyumu ilk sıraya koymalarında fayda görüyorum.



* Tüm yayınlarımızın hakkı saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir. 

1 Eylül 2021 Çarşamba

Pazarlamanın Geleceği

Pazarlamanın Geleceği


 

2022 yılına birkaç ay kalırken, Dünya’nın son iki yılda yaşadığı zorluklar değişimi de beraberinde getirdi. Adeta bir devrim niteliğinde olan bu süreçte, insanların değişmek zorunda kalan alışkanlıkları ve motivasyonları, yeni Dünya düzeninin toplumlara hızla nüfus etmesini sağladı. 10 yıla yakın süredir içinde bulunduğum dijital geleceğin ayak seslerini, daha o günlerde yazılarında sıkça dile getirmiş biri olarak, kendisini sürekli geliştirerek güncel olan, üreten, çalışan, yaratıcı ve analitik zihinlere sahip bireylerden oluşan toplumların gelecekte de var olmaya devam edeceklerini söyleyebilirim. 
 
Alfa Kuşağı
 
Dünya değişiyor; Teknoloji, sosyo-ekonomi, çevre, iklim, yaşam koşulları ve alışkanlıklar, pazarlamanın da  değişimine neden oluyor. Geleceğin pazarlaması, tamamen dijitalin içine doğmanın ötesinde, akıllı teknoloji ve yapay zeka ile büyüyen yepyeni bir kuşağa kendini hazırlıyor. Bu kuşak, 2010-2025 yılları arasında doğan, yeni Dünya’nın beklediği ve geleceği birlikte şekillendireceği “Generation Glass” olarak tanımlanan Alfa’dır.
 
Bu nesli diğerlerinden farklı kılanın, sanal dünyayı gerçekliğe tercih etmeleri olacağı düşünülüyor. Yapay zekayı hayatlarının her alanında kullanacak olan bu nesle yönelik pazarlama çalışmaları şimdiden başladı. Bugünlerde 11 yaşında olan Alfa’lar, sanal gerçeklik ile oyun pazarlamasında fenomenler haline geldi. 
 
Pazarlama 4E
 
Geleceğin pazarlaması, klasik pazarlama ders kitaplarında okutulan 4P (Product, Price, Place, Promotion) yerine, 4E (Experience, Exchange, Everywhere, Evangelism) üzerine inşa ediliyor; Ürün yerine deneyim – ürün/hizmetin kullanıcısında yarattığı duygu, Fiyat yerine fayda,kazanım – fiyat performans kıyaslaması ve ürünün/hizmetin elde edilen faydaya ne kadar değer olduğunun belirlenmesi, belirli bir yer yerine her yer – her yerde görünmek ve ulaşılabilirlik, tanıtım yerine ikna, davet – fenomenler, marka elçileri ile ikna etmek ön plana çıkıyor. 
 
Yapay Zeka
 
Yapay Zeka (AI) her zaman burada olmaya devam edecektir. Şu anda, dijital pazarlamada analiz, ölçme ve reklam çalışmalarında kullandığımız ve her saniye kendini güncelleyen AI, gelecekte bize farklı kombinasyonlar sunarak, adeta akıllı bir rehber ve daha ilerisinde karar verici olacaktır.  
 
Kişiselleştirilmiş hizmetler/ürünler sunan, proaktif, yapay zeka odaklı çözümler giderek daha fazla sunuluyor. Sohbet robotları bir süredir kullanılsa da, sesli asistanlar ve sesli etkileşim, geleceğin pazarlamasında önemli bir role sahip olacaktır. Gelecekte, tüm cihazlar arasında sesli etkileşim sağlanarak ihtiyaçlar belirlenecek ve yönetilecektir.
 
Geleceğin pazarlamasında, yapay zeka çözümlerinin tüketiciyle bağ kurarak, daha kişiselleştirilmiş ve kullanışlı deneyimler sunacağını, aynı zamanda bilgi toplamak için tek araç olacağını söyleyebilirim. Pazarlamada başarılı olmak için, AI ile güncel kalmak ve AI araçları bilgisi ve hakimiyetine sahip olmak gerekecektir.
 
Her Zaman Müzik 
 
Müzik ruhun gıdası, pazarlamanın vazgeçilmezidir. Markanın hedef kitlesiyle duygusal bir bağ kurmasına, marka sadakatini güçlendirerek güçlü bir bağ geliştirmesine yardımcı olur. Müzik, düşünceleri ve fikirleri iletmemizi sağlayan evrensel bir dildir. Ruh hali ve duygular üzerinde muazzam bir etkisi vardır. Müzik, geleceğin pazarlamasında da vazgeçilmez olacaktır. 
 
Değişim süreçlerinde yaşanan karmaşa, zamanla yerini netliğe bırakır. Böyle zamanlarda, sabırlı olmak ve birey olarak olan biteni anlamaya odaklanarak geleceğe hazırlanmakta fayda görüyorum. 


* Tüm yayınlarımızın hakkı saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir. 

1 Ağustos 2021 Pazar

Pazarlamada Kişiselleştirmenin Önemi

Pazarlamada Kişiselleştirme

Pazarlamada kişiselleştirme, bir kişi hakkında öğrenilen bilgilerin değerlendirilmesi ve bu bilgilere dayanarak, ilgili kişiye özel ürün/hizmetlerin ön plana çıkarılmasıdır. Bunu, yakın arkadaşların birbirlerinin ilgi alanlarını iyi bilmesi ve özel günlerinde arkadaşının hoşlanacağı hediyelerin seçilmesi olarak düşünebiliriz. Pazarlamada kişiselleştirmenin çalışma mantığıda böyledir. 

Costumer Relationship Management (CRM) olarak tanımladığımız “Müşteri İlişkileri Yönetimi”nin amacı, müşteri hakkında edinilen bilgilerin bir ortamda tutularak, özel gün kutlamasının yanı sıra, satın aldıkları ürün/hizmet bilgilerinin arşivlenmesi ve pazarlama araçlarını kullanarak kişiye özel mesaj ve önerilerinin iletilmesidir. 


Günümüzde, markanın kullanıcısı ile biraraya geldiği çevrimiçi ve çevrimdışı tüm platformlarda kişiselleştirilmiş deneyimler sunulabilmektedir. Dijital teknolojilerin gelişmesi ile birlikte, yapay zekayı kullanarak kişiselleştirilmiş bir internet sitesi ve uygulama deneyimi yaşatabiliyoruz. Örneğin, perakende sektöründe faaliyet gösteren ve internet sitesi/uygulama üzerinde aktif satış yapan bir marka kullanıcısının site üzerinde gerçekleştirdiği, sepete ürün ekleme, satın alma verilerinin yapay zeka tarafından değerlendiriliyor, tahminler oluşturuluyor ve kullanıcının geçmiş deneyimlerinden faydalanılarak, bir sonraki site ziyaretinde kişiye özel bir site deneyimi sunuluyor. Böylece, kişi ilgi alanına göre daha kolay ve hızlı bir şekilde aradığı ürüne rahatlıkla ulaşabiliyor, ürünle ilgili indirim ve kampanyalardan haberdar olabiliyor ve alışveriş deneyimi keyifli bir yolculuğa dönüşebiliyor. 

Bazen, alışveriş sitelerindeki karmaşa kullanıcıları yorabilmekte, aradıkları ürünlere ulaşmaları zaman alabilmektedir. Bu da, kullanıcın alışverişten vazgeçmesine neden olabilmektedir. Bu sebeple, kişiselleştirilmiş bir site deneyimi markaya rekabet avantajı sağlar. Alışveriş deneyimi kolaylığının yanı sıra, kişinin kendini özel hissetmesini de sağlayan ve manevi bir bağ oluşturabilen bu tür uygulamalar, marka sadakatini de artırır. 

Kişiselleştirme sadece site ve uygulamada alışveriş odaklı değil, kullanıcılara eğlenceli bir deneyim yaşatan bir platform olarak da karşımıza çıkıyor. Buna en iyi örneklerden biri olan Nike, müşterilerin kendi kıyafetlerini ve ayakkabılarını oluşturmalarını sağlayarak, kişiselleştirmeyi bireysel ürüne kadar taşıdı. Markadan alışveriş yapanların, bitmiş ayakkabıların gerçek zamanlı ve anlık görüntülerini oluşturmasına olanak tanıyan bir 3 boyutlu spor ayakkabı özelleştirme platformu da  bulunmaktadır.

Kişiselleştirme sadece çevrimiçi değil, fiziksel konumlarda da kullanılabilir. Nike'ın New York mağazası, şirketin kişiselleştirilmiş sadakat programı NikePlus üyeliğiyle yönlendirilen çok kanallı bir alışveriş deneyimi sunuyor. Üyeler, verilere dayalı ve yerel olarak uyarlanmış "NYC favorileri" çeşitlerini sunan Nike Speed ​​Shop'a erişim gibi kişiselleştirilmiş, özel avantajlar elde ediyorlar. “Nike Shop the Look” ile üyeler, tercih ettikleri beden ve renkleri belirlemek ve seçtikleri teslim alma yerine veya giyinme odasına teslimat talep etmek için QR kod taramasını kullanabiliyorlar. Anında satın alma özelliği ile doğrudan kayıtlı ödeme cihazlarından ödeme yapabiliyorlar. 

Kişiselleştirme hayatın her alanında önemlidir. Her insan ayrı bir dünyadır ve kendini özel hissetmek ister. Bir ürün satmanın ötesinde, kullanıcı ile bir bağ kurabilmek, marka olmak için önemli bir adımdır.  


 * Tüm yayınlarımızın hakkı saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir. 

1 Temmuz 2021 Perşembe

Pazarlamada Tektonik Değişim


 

Pazarlamada Tektonik Değişim

Günümüzün dijital çağında tektonik bir değişim geçiren pazarlamada, geleneksel pazarlama yöntemleri artık geçerli değil. Pandemi ile birlikte dijitale geçiş sürecinin de tamamlanmak üzere olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, dijital dünyada, tüketicinin dikkat süresinin kısalması ve rekabetin artması, pazarlamacıların doğru temas noktalarını yakalamasını zorlaştırabiliyor. Pazarlamacıların, dijital pazarlamada başarılı olabilmeleri için doğru araçları kullanması ve yenilikleri sürekli takip etmesi gerekiyor. Sürekli gelişen teknolojilere uyum sağlamak ve geleceğin pazarlama trendlerine hazır olmak için takip edilmesinde fayda gördüğüm başlıklara göz atalım; 
 
Yapay Zeka Tabanlı Pazarlama
Yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi, pazarlamacıların en önemli yardımcılarıdır. Şimdilik, AI ve makine öğrenimi ile gerçek zamanlı analiz ve ölçüm yapabiliyor, bu da, müşteri deneyimini ve sadakatini geliştirmemizi, ürün performası takibini ve fiyatlandırma stratejisini optimize etmemizi sağlıyor. Ancak, tüm bunlar  AI teknolojisinin çok küçük bir bölümüdür. Önümüzdeki 5 yılın sonunda, AI Chatbot'ların, karmaşık müşteri isteklerini anlayarak, yanıtları kişiselleştirebildiklerini göreceğiz. Bu da, müşteri ilişkileri yönetiminde üst düzey bir yaklaşıma sahip olmamızı sağlayacaktır. Şu an, AI sohbet robotları aracılığıyla müşteri talepleri alınabiliyor ancak teknoloji gelişmeye devam ettikçe, bu konuda ilginç bir deneyim yaşayacağımızı söyleyebilirim. 
 
Sanal Gerçeklik 
Sanal Gerçeklik (VR), etkileşimi artıran önemli bir araç haline geldi. VR, kullanıcıya kişisel deneyimler sunarak, tüketicinin marka ile duygusal bağ kurmasını sağlıyor. Bu da, markayı müşterisine yakınlaştırarak, marka sadakatini güçlendirir. 2025 yılına kadar, VR pazarı yükselmeye devam ederek pazarlama kampanyalarının vazgeçilmezi haline gelecektir. Hikaye anlatımları ile de kullanıcıların vazgeçilmezi olacağını düşünüyorum.
 
Sesli Pazarlama
Sesli asistanların kullanımı, pazarlamacılar için önemli yeniliktir. Kullanıcısı ile özel etkileşime izin veren bu uygulamaların, kişiselleştirmeyi üst düzeye taşımaya yardımcı olabilecek önemli bir pazarlama aracı olduğunu düşünüyorum. Şu anda gelişme aşamasında olan sesli pazarlamanın önümüzdeki 5 yılın sonunda aktif olarak kullanılacağını, hedefleme erişimi ile etkileşim potansiyelini artıracağını söyleyebilirim.
 
Blockchain
Blockchain, üçüncü taraf doğrulamasına ihtiyaç duymadan, iki taraf arasındaki işlemleri mümkün kılmaktadır. Blockchain, her alanda çok önemli bir dönüşümdür. Günümüzde, blockchain dendiğinde aklımıza kripto paralar gelmektedir. Ancak, bu teknoloji pazarlama için de çok önemlidir. Blockchain, şeffaflık ve tüketici güvenini oluşturmada önemlidir. Gizlilik endişelerini çözmek, botları belirleme konusunda şeffaflığı artırarak tüketici güvenini oluşturmak bunlardan bazılarıdır. 2025 yılına kadar blockchain'in yenilikçi kullanımlarını da görmeyi bekliyoruz.
 
Veri Takibi
Günümüz dijital çağının pazarlamasında veriler önemli varlıklarımızdır. Kitlesel, hedefsiz yayıncılık geçerliliğini yitirdi. Veriler, artık pazarlama stratejisinin merkezinde yer almaktadır. Tüketici beklentileri ve satın alma alışkanlıkları hakkında önemli bilgiler alıyoruz. Daha fazla cihaz birbirine bağlı olmaya devam ettikçe, akıllı ve müşteri odaklı iletişim kurma fırsatı olacaktır. Birkaç yıl içerisinde, markalar müşterilerini doğru zamanda, doğru cihazda, doğru mesajla hedeflemek için kişisel, konum ve ortam verilerinin kombinasyonlarını kullanacaklar.

 
* Tüm yayınlarımızın hakkı saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir. 

1 Haziran 2021 Salı

Dijitalde Pazar Payı Kazanmanın Yolları


Dijitalde Pazar Payı Kazanmak


Dijital ortamda faaliyet gösteren markaların önündeki en önemli bariyer, aynı pazarda faaliyet gösteren rakiplerin yoğunluğu ve her gün yeni bir rakibin daha pazara giriş yapmasıdır. Rekabetin yoğun olduğu böyle bir ortamda rakiplerin önüne geçmek için gerçekleştirilecek pazarlama faaliyetlerinin başarıya ulaşması için neler yapılabileceğine göz atalım.
 
Pazara girmeden önce, pazar payını paylaşan rakiplerin kimler olduğunu ve pazarlama çalışmalarında öne çıkmak için ne tür bir strateji uyguladıklarını anlamak önemlidir. Bunun için rakipleri izlemek ve analiz etmek gerekir. Bu da, pazara girerken nasıl bir strateji ile yol alınacağını belirlemek için faydalı olacaktır. Örneğin, kişisel bakım ürünleri sektöründe faaliyet göstermek isteyen bir marka, bu sektörde faaliyet gösteren ve pazarda güçlü pozisyonda olan markalarla rekabet etmek yerine, kendisine niş bir alan bulmaya odaklanabilir. 
 
Uzun süre faaliyet gösteren ve bulunduğu sektöre yön veren güçlü markalar, genellikle, ürün gamını genişleterek ve farklı alanlara yatırım yaparak ilerlemeyi tercih ederler. Bu da, pazarda bazı alanlarda boşluk yaratabilir ve boşlukları tespit ederek konumlandırmasını yapan marka için bu bir fırsata dönüşebilir. Ayrıca, uzun süre aynı işi yapıyor olmak, büyük markaların tarafında kurumsal bir atalete dönüşebilir. Bu da, pazara yeni girecek çevik markaların hızlı hareket ederek, pazarda bir pay sahibi olmalarını sağlayabilir. 
 
Güçlü rakipleri izlemenin yanı sıra, pazara yeni giren yeni rakipleri de gözden kaçırmamakta fayda vardır. Pazara yeni giren her markanın, bir farklılık yaratmaya çalıştığını ve rakiplerin önüne geçmek için yarıştığını unutmamak gerekir.
 
Rakipleri takip ederken, potansiyel müşterilerin davranışlarını da gözlemlemek önemlidir. Müşteri tarafında karşılanmamış ihtiyaçların tespit edilmesi, iyi bir müşteri deneyimi yaşatmak için neler yapılabileceğini keşfetmeyi sağlar. Markayı farklılaştırmak için de önemli bir dinamik olan müşteri takibinin, rakip araştırmasından çok daha önemli olduğu unutulmamalıdır. 
 
Rakip, müşteri takip süresinin sonunda, markanın rakiplerine göre ne durumda olduğunu anlaması için, güçlü ve zayıf yanlarını göreceği, fırsatları ve tehditleri ortaya çıkaracağı bir GZFT-SWOT analizi yapması önemlidir. Bu analizi yapmak için, rakip ve potansiyel müşteri izlemesini gerçekleştirmiş olmak gerekir. Analiz sonuçlarını değerlendirmek ve bir yol haritası oluşturmak, markanın istikrarlı olarak hedefine yürümesi için gereklidir. İhtiyacı tespit ederek, bu ihtiyaca etkin bir çözüm sunmak ve farklılık yaratmak, müşteri deneyimini geliştirmek için yaratıcı olmak, markanın pazarda pay alması için en önemli etkendir. 
 
Pazar payı almak için doğru bir konumlandırmaya ve marka kimliğine uygun geliştirilecek bir iletişim diline de ihtiyaç vardır. Bu iletişim dili ile markanın öne çıkacağı ve mesajını potansiyel müşterilerine ileteceği kanalların yapılandırılması için bir pazarlama karması yapılması ve bütçelendirilmesi gerekir. İyi bir pazarlama stratejisi üzerine inşa edilmiş pazarlama bütçesinin doğru kanallara hedeflenmesi önemlidir. 
 
Dijital ortama giriş, geleneksel kanallara nazaran daha kolay gibi görünse de, dijital kanallarda rekabetin ve pazarlama faaliyetlerinin daha yoğun olduğunu unutmamak gerekir. Her gün yeni bir teknoloji ile gelişen dijital mecralarda aktif olmak, yaratıcı deneyimler geliştirerek marka bilinirliği sağlamak için etkin bir pazarlama bütçesi gerektiğini belirtmek isterim.  

 * Tüm yayınlarımızın hakkı saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir. 

13 Mayıs 2021 Perşembe

Dijital Çağda Marka Olmak

Dijital Çağda Marka Olmak

Dijital dünyada değişen tüketici ve marka ilişkisi, pazarlama çalışmalarını da etkiledi. Tüketici ve marka ilişkisinin süreklilik kazandığı bu çağ, markaların geleneksel pazarlama anlayışından uzaklaşarak, sürdürülebilir pazarlama stratejisi geliştirmelerini gerektiriyor.
 
Eskiden markalar, belli başlı pazarlama noktalarında marka farkındalığını artırmaya yönelik pazarlama stratejisi geliştiriyor ve satışın gerçekleşmesiyle birlikte tüketici ile ilişkisi sona eriyordu. Elindeki seçeneklerle yola çıkan tüketicinin satışa giden alışveriş deneyiminde, markalar sadece fark edilmek için yarışıyordu. 
 
Süreklilik Döngüsü
 
Günümüzde ise, tüketicinin bulunduğu dijital ve sosyal medya kanallarında marka ile ilişki devam ediyor, marka takip ediliyor, olumlu ya da olumsuz deneyimler konuşuluyor. Tüketici, markayı savunan bir marka elçisi olabildiği gibi, deneyiminden memnun kalmayanlar markayı eleştitiyor. Tüketicinin marka ile ilişkisi süreklilik döngüsü içerisinde ilerlerken, tercih edilen bir marka olmak için bir başkası tarafından tavsiye edilen bir marka olmayı hedeflemek gerekiyor.
 
Bu sebeple, markaların pazarlama stratejisi oluştururken ilişkinin sürekliliğini göz önünde bulundurması ve tüketicinin marka ile temas noktalarını mercek altına almasında fayda görüyorum. Markanın, kontrol edemediği medya kanallarında pahalı reklamlar ve videolara ayıracağı bütçeyi, kendi dijital kanallarına, internet sitesine, sosyal medya kanallarına ayırması, kampanya reklam çalışmasını bu kanallara özel hedefleme yaparak gerçekleştirmesi ve tüketicisinin aktif olduğu kanallarda karşılıklı iletişim içerisinde bulunması, tek taraflı bir iletişimin gerçekleştiği medya kanallarına yapılacak harcamadan daha anlamlı ve başarılı olacaktır. 
 
Ürün Değerlendirmesi
 
Tüketicinin marka ile ilişkisinin kuvvetlenmesi ve tercih etmesinin sağlanması için, tüketici yorumları hayati öneme sahiptir. Araştırmalarımız ve pazarlama çalışmalarımızdan edindiğimiz bilgilere dayanarak, ilgili çekici bir ürün reklamından etkilenerek, markanın internet sitesi ya da sosyal medya profilini ziyaret eden tüketicinin, reklamında gördüğü ürünle ilgili tatmin edici içeriğin yanı sıra, ürüne ilişkin yorumları da görmek istediğini biliyoruz.
 
Markayı tercih eden tüketicinin ürünü değerlendirmesi ve tavsiye etmesini sağlamak için, çevrim içi yarışmalar, etkinlikler, eğitimler, oyunlar gibi faaliyetlerle tüketici ile aktif iletişim halinde bulunulması ve sürdürülebilir bir ilişki inşa edilmesi gerekir. Günümüz pazarlaması, sadece satışa giden bir dizi faaliyetten ibaret değildir. Dijital çağda marka olmak, satış sonrası ilişki yönetimine başarılı bir şekilde devam etmeyi gerektirir. 
 
Anlamaya Odaklanmak 
 
Tüketici ilişkisinin sürdürülebilirliğini sağlamak için, anlamaya odaklı bir strateji geliştirmeye ihtiyaç vardır. Marka, herkesin gittiği yol yerine, kendi kültürünü, tüketicisinin beklentileriyle uyumlu hale getirecek bir yol izlerse, başarılı bir tüketici markası olabilir. İnsanların marka ile ilgili düşüncelerine odaklanarak, etkili bir dijital takip sistemi kuran marka, tüketicisinin neyi, neden söylediğini anlayabilirse, bu beklentilere cevap vermesi mümkün hale gelir. 
 
Yaşadığımız dijital çağda süreklilik sağlamak için, insanların tutkuları ile bağ kurmak önemlidir. Özellikle, 1 yılı aşkın süredir pandemi ile zor bir süreçten geçen insanların, her zamankinden daha çok tebessüme, kendilerini iyi hissettirecek eylemlere, güvenilir ve samimi markalara ihtiyacı olduğunu unutmayalım. 


 * Tüm yayınlarımızın hakkı saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir.